Paylaş
Buradan kıyamet koptu bayram günü.
*
Bu konuda yapılan tartışmalarda gelgitler yaşıyorum ben.
*
“Türkiyeli” diyenler, şöyle bir argümanla çıkıyorlar karşıma:
*
“Türkiyeli demenin ne zararı var ki? Herkesin bu topraklara aidiyetini sağlamak için böyle denemez mi? Kimseyi zorla Türk yapamayız. Bırakalım bazıları da kendisine Türkiyeli desin. Yeter ki herkes bu topraklara ait hissetsin kendisini.”
*
Tam bu argümana hak vereceğim, tam bu argümanı mantıklı bulacağım.
Bu sefer karşı argüman, çok güçlü bir şekilde üstüme üstüme geliyor:
*
“İyi de kardeşim sen hiç Alman’ın Almanyalı dediğini duydun mu? Fransız, kendisine Fransalı diyor mu? Yunanistanlı diye bir şey var mı birader? Alman’a Alman, Fransız’a Fransız, Yunan’a Yunan diyorsun da neden Türk’e Türk diyemiyorsun?”
*
Bu argümanı işittiğim anda...
Türkiyeli sözünden kilometrelerce uzağa düşüyorum.
AHMET MEKİN İYİ Kİ CEMŞİT’İ ÖYLE OYNAMIŞ
Kelebek’ten Behlül Aydın’ın Ahmet Mekin röportajından öğrendim.
Selvi Boylum Al Yazmalım filminin yönetmeni Atıf Yılmaz, Ahmet Mekin’e “Sen de Türkan ile Kadir gibi coşkulu bir âşık rolü yap” demiş. Ahmet Mekin ise “Cemşit öyle bir adam değil. Eşini ve iki çocuğunu kaybetmiş, durgun ve suskun bir adam” demiş ve rolünü buna göre oynamış. Atıf Yılmaz’ı küstürmek pahasına.
*
İyi ki öyle yapmış Ahmet Mekin.
Selvi Boylum Al Yazmalım’ın en gerçekçi taraflarından biridir Cemşit karakteri.
Eğer Cemşit, sulu zırtlak bir aşık olarak yansıtılsaydı perdeye film çok şey kaybederdi.
CEZAEVİNDE GEÇEN FİLMLER
- Aşırı sıkıcı ve iç karartıcı oluyorlar.
- Tek cinsiyetli oluyorlar.
- Gün yüzünü göstermiyorlar.
- Kısıtlı bir entrikaya teslim oluyorlar.
- Mahpuslar ve gardiyanlar arasına sıkışıp kalıyorlar.
- Doğru dürüst tek mekân olarak cezaevi müdürünün odasını gösteriyorlar.
ARZUM ONAN’IN YENİ SEVGİLİSİ
Gazetelerde “Flaş. Flaş. Flaş. İşte Arzum Onan’ın yeni sevgilisi” haberlerini görür görmez...
“Eyvah” dedim.
*
Çünkü Mehmet Aslantuğ’dan...
En az 40 tane ağlak şiirin, en az 63 tane romantik ve duygusal aforizmanın, en az 11 tane vıcık vıcık videonun gelme ihtimalinin belirdiğinin farkındaydım.
ERSAN ŞEN’İN TEMEL SORUNU
Ersan Şen’in dili, üslubu, yaklaşımı gerçekten çok kaba.
Söyledikleri hukuken doğru olsa bile böyle.
*
Ekrana çıkmış, ölüme ve acıya sonsuz saygısız biçimde şöyle ahkâmlar kesiyor:
*
- Eylem Tok’un yaptığı çok da büyük suç değil.
- Ne olmuş ki? Alt tarafı trafik kazası.
- Hukuken buradan pek de bir şey çıkmaz.
*
Bir çocuğun haytalığı yüzünden ölüp gitmiş bir adam var ortada. Çocuklarını kaybetmiş bir aile var orada. Tüm Türkiye’nin duyarlılık geliştirdiği bir olay var ortada. Çocuğunun gerçekle yüzleşmesine izin vermeyen bencil bir anne var ortada.
*
Tüm bunlar ortadayken Ersan Şen’in hukuki görüşlerini dile getirirken “Tabii ki çok üzücü bir durum” gibi sıradan bir cümleyi kurmaya bile gerek duymaması...
Kendisinin çok yakışıksız bir üsluba sahip olduğunu, çok kaba saba biri olduğunu, empatiden epey uzak biri olduğunu gösteriyor.
BÖYLE ATEİSTLİK OLMAZ
Adam ateist. Tanrıtanımaz.
İnanmıyor. İnanmamayı tercih etmiş.
*
Tamam, işte böyle yoluna devam et arkadaş.
Ama hayır.
Bir türlü huzur bulamıyor. Bir türlü “Bana ne başkalarının neye inandığından” diyemiyor. Bir türlü kendi yoluna bakamıyor.
*
İşi gücü bırakmış...
*
- İnanan insanların inancını çürütmeye çalışmakla uğraşıyor.
- Peygamber’in hayatını didikleyerek bir şeyler çıkarmaya çalışıyor.
- Çelişki arıyor, hata arıyor, yanlış arıyor.
- İnanmayı tercih etmiş insanların bu tercihleriyle kavga ediyor.
*
Böyle ateistlik olmaz arkadaş.
Ya da şöyle söyleyeyim:
Gerçek ateistlik bu değildir.
DURDURAMIYORUZ DONUYOR
BIden yine donmuş.
*
Bir ışık huzmesi görmüş gibi donmuş. Bir ejderhanın gökyüzüne süzüldüğünü görmüş gibi donmuş. Gaiplerden bir ses işitmiş gibi donmuş. Ufo gören bir Amerikan Başkanı gibi donmuş.
*
Seçime kadar beş kere daha donarsa...
Trump’ın bu seçimi alması garanti olacak gibi.
BENİ AŞIRI YORAN ŞEYLER
- Klimayı en doğru, en tasarruflu, en sağlıklı şekilde nasıl kullanacağım diye çırpınmak.
*
- Şu anda yeryüzünün en soğuk yerleri nerelerdir diye hayaller kurmak.
*
- Marmaris’i bırakıp Rodos’a gitmeye çalışırken perişan olan halkımızı düşünmek.
*
- Bodrum’da büyüyen su sorununa çözüm üretmek için çabalamak.
*
- Etleri hapur hupur götürenlerin Kurban Bayramı’na dil uzatmalarını izlemek.
Paylaş